Başbakan, Yükselen Mafya Kurallarının Birleşik Krallık Demokrasisini Tehdit Ettiği Konusunda Uyardı
Başbakan Rishi Sunak geçtiğimiz günlerde polis şefleriyle görüşmelerde bulunarak Birleşik Krallık'taki bazı protestolarda son dönemde görülen artışa ilişkin ciddi endişelerini dile getirdi. Kendisi, "giderek şiddet içeren ve tehditkar davranış" modelinin, "özgür tartışmayı" durdurmayı ve seçilmiş temsilcilerin işlerini yapmalarını engellemeyi hedeflediği konusunda uyardı. Politikacıların evlerine yönelik tehditler ve hedef almaların artmasıyla birlikte Başbakan, bunun Birleşik Krallık'taki demokratik sürecin yerini alan “mafya yönetimi” anlamına geldiğini söylüyor.
Devam eden İsrail-Filistin çatışması gibi konulara ilişkin protestolar zaman zaman konsey toplantılarının engellenmesi ve milletvekillerinin evlerinin ve ailelerinin hedef alınması gibi hukuka aykırı davranışlara dönüşmüştür. Başbakan, demokrasinin temellerini tehdit ettiği için bu tür gözdağının devam etmesine izin verilemeyeceğini açıkça belirtti. Yetkili, polise, yasal demokratik işlevleri güç kullanarak yıkmayı veya kapatmayı amaçlayan her türlü olayı bastırmak için mevcut yetkilerini kullanmaya çağırdı.
Demokrasiye Tehdit
Başbakan'a göre halkın hem demokratik sisteme hem de polise olan güvenini korumak çok önemli. Barışçıl protesto hakkına saygı duyulurken, son zamanlarda bazı etkinliklerde görülen davranış biçimi, demokrasiyi baltalayan hukuk dışı boyutlara ulaştı. Bu tür protestoları savunan gruplar, niyetlerinin özgür tartışmayı durdurmak olmadığını öne sürüyor ancak Başbakan ve diğerleri, gözdağı ve şiddet tehditleri yoluyla demokratik sürecin yerine "mafya yönetimini" geçirmeye yönelik açık girişimler görüyor.
Polis şefleri yasa dışı protesto taktiklerini engellemek için daha fazla şey yapılması gerektiği konusunda hemfikir, ancak insan hakları savunucuları Başbakan'ın dilinin yasal protesto haklarını gayri meşru hale getirme riski taşıdığı konusunda uyarıyor. Her iki taraftaki politikacılar, güvenlik ile sivil özgürlükler arasında denge kurma gereğini kabul ederken, yasal toplanma ile Birleşik Krallık'ın demokratik değerlerini baltalama tehdidindeki "mafya yönetimi" arasındaki çizginin nereye çekileceği konusundaki tartışma devam ediyor.